Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | go against v. | ters düşmek | ||
This goes against the somewhat unrealistic assertions of the reports we are considering this evening. Bu durum, bu akşam değerlendirdiğimiz raporların gerçekçi olmayan iddialarına ters düşmektedir. More Sentences |
||||
General | go against v. | aykırı olmak | ||
Anything that goes against EU law must be prohibited. AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır. More Sentences |
||||
General | go against v. | karşı gelmek | ||
We went against God's creation by turning ruminants into cannibals. Geviş getiren hayvanları yamyama dönüştürerek Tanrı'nın yaratışına karşı geldik. More Sentences |
||||
General | go against v. | karşı olmak | ||
General | go against v. | karşı koymak | ||
General | go against v. | karşı çıkmak | ||
General | go against v. | aleyhinde olmak (sonuç) | ||
General | go against v. | -e karşı gelmek | ||
General | go against v. | -e karşı olmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | go against v. | karşı olmak | ||
Phrasals | go against v. | uyum sağlayamamak | ||
Phrasals | go against v. | uymamak | ||
Phrasals | go against v. | zıt gitmek | ||
Phrasals | go against v. | zıtlaşmak | ||
Idioms | ||||
Idioms | go against v. | (yasaya vb) karşı gelmek |